Fikrine aşık olunan ama üretim aşamasında çuvallayan 1 milyonuncu tasarımımızla karşınızdayız; "Muşambadan Çanta"
Güneşli bir Eminönü gününün sonuna gelip gereksiz bir şey almamış olmanın haklı mutluluğunu yaşarken, meydanda bulunan Ergün Ambalaj'ın girişinde gördüm O'nu; meyve desenli manav muşambasını...
Elması , armudu, çileği, ananası, karpuzu ve tabi ki dışarıda kalmış olmaktan dolayı hafif solmuş rengiyle tam bir Kiru malzemesiydi.
-------
"Abi, bu bana az bunun devamı var mı?" dedi parlak fikrinin yüzlerce binlerce satacağından emin tasarımcı.
Gülümsedi abi; "ne yapacaksın sen onu, ne olduğunu biliyor musun?" dedi
"Biliyorum, biliyorum, çok değişik bir şey yapacağım" dedi tasarımcı gözleri ışıl ışıl...
--------
Neyse ki o an için yoktu devamı...
Gerekirse hemen sipariş geçebileceğimin muhtemelen asılsız garantisi ile abileri rahat bırakırken çoktan "fotoğrafını da bizim oradaki manavın duvarında çeker açıklamaya da şunu şunu yazarım" diye daldığım hülyalardan yaklaşık 2 hafta sonra sevgili Metin ustacığımın "Oylum hanım, bu kumaş yırtılıyor" demesiyle uyandım :)
Tabi ki bu çanta satışta değil, o güneşli Eminönü günü alabildiğim 2,5 metre ile çıkan 5 çantanın biri bana, biri ne yapsak alan teyzeciğime, diğerleri ise arkadaş olduğumuz için şikayet etme lüksleri bulunmayan hanımefendilerin paketlerine eklendi.
Kumaştan 2,5 metre yerine 25 metre alabilmiş olsaydım böyle ballandıra ballandıra anlatabilir miydim bilemiyorum ama aşık olmadığımız hiçbir fikir için kılımızı kıpırdatmamız mümkün olmadığından kolay olmayacak elbet üzüleceğiz ve mutlaka bazı şeyler elimizde kalacak diyerek girişimcilik sunumlarına kafa tutmaya ısrarla devam ediyoruz.
Sevgiler
Oylum
NOT: Arada sırada yırtılmayan, fonksiyonel, içinde bir şeyler taşıyabildiğiniz çantalar da yapıyoruz merak etmeyin :)
